Küresel ısınmanın önüne geçebilmek için karbon salımının azaltılmasının yolları aranırken farklı bir yöntem İzlanda'da uygulamaya başlandı...
Sera gazlarının atmosfere salımındaki artışta en büyük pay bilindiği üzere fosil yakıt kaynaklı karbondioksittir.
Dünya çapında küresel ısınmaya yol açan karbondioksiti azaltmanın yolları aranıyor. İzlanda'da geliştirilen bir yöntem de umut vaad ediyor.
Jeotermal enerji santralinin çıkardığı karbondioksit atmosfere salınmak yerine, hemen yanıbaşına kurulan tesise pompalanıyor. Burada elektroliz yöntemiyle hidrojenle karıştırılarak metanol elde ediliyor. Tesis yılda bin ton karbondioksit işleyip 2 milyon litre metanol üretme kapasitesine sahip. Tıpkı etanol gibi, metanolden de, araçlar için biyoyakıt üretilebiliyor. Üstelik üretimi etanol gibi, tarımsal ürünlere bağlı değil.
Her ne kadar Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Durban kentinde yapılan İklim Değişikliği Konferansı'nda mücadele yönünde kararlılık dışında somut bir adım atılamasa da sayısız öneri tartışıldı. Bu önerilerden biri de sera gazlarının salımını azaltmak için, karbon tutma veya depolama yöntemi...
Norveç, Cezayir, Almanya ve Avustralya gibi ülkelerde, sanayi kaynaklı karbondioksit tutularak yeraltında kurumuş su yataklarına ve terkedilmiş petrol ile doğalgaz yataklarına pompalanıyor.
Uzmanlar, küresel ısınmayı yavaşlatacak önlemler konusunda yapılması gerekenler ağırdan alındığı sürece karbonu tutmanın ve gömmenin sorunun çözümüne katkı sağlamayacağını vurguluyor.
yararlı bilgiler için teşekkür ederiz